DJ İzzet AYDEMİR ile Sohbet Etmek, Haber Niteliği Taşıyan Problemlerinizi Paylaşmak İstemez misiniz?
Sayfamızda veya Radyomuzda Reklamlarınızı Vermek İstemez misiniz?
13:46
itibariyle,
Prş
15.04.2021 En Yüksek En Düşük
Perşembe Parçalı Bulutlu 23°C 10°C
Cuma Az Bulutlu 24°C 11°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu 28°C 12°C
Pazar Çok Bulutlu 27°C 15°C
Pazartesi Az Bulutlu 28°C 16°C
Çukurova Kent Konseyi Kadın Meclisi,Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Çukurova Şubesi ve Adana Tabip Odası`nın katkıları ile Covid-19 Söyleşisi online olarak gerçekleştirdi. Söyleşi salgın nedeniyle online olarak yapıldı.
Açış
konuşmasını Çukurova Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Aysel Ateş’in,
Moderatörlüğünüise ÇYDD Çukurova Şubesi Başkanı Sibel Özgümüş`ün yaptığı
COVİD-19 söyleşisine, Enfeksiyon
Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Gaye Usluer ve İç Hastalıkları, Endokrinoloji ve
Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ayşe Nur İzol Torun konuk olarak
katıldı.
Prof.Dr.Gaye
Usluer, dünyayı etkileyen pandemik hastalıklar konusunda önemli bilgiler
verdi .Prof. Usluer, “1987 yılında beri enfeksiyon hastalıkları ve klinik
mikrobiyoloji alanlarında uzman olarak görev yapıyorum. O yıllardan bu yana ilk
kez bu kadar uzun süren bir salgınla karşılaşıyorum” dedi.
Prof.
Gaye Usluer, pandemilerin insanlık tarihinde hep var olduğunu belirterek, veba
salgını, çiçek hastalığı ve Birinci Dünya Savaşı’ndaki İspanyol Gribini bunlara
örnek olarak gösterdi.
Gözle
görünmeyen bir mikrobun ülkeleri dize getirdiğini kaydeden Prof. Usluer,
“Bugün dünyada 200’ün üzerinde ülke var. Yaşadığımız salgından etkilenen
ülkeler kendilerini ve bilgilerini sansürlemekteler.Yani önceki salgınlardan
günümüze kadar aslında insanların anlayışlarında, düşünce yapılarında çok da
fazla değişiklik olmadığını görüyoruz.Tabii, o yılların şöyle bir özelliği de
var; 21. Yüzyıl`da tıbbın olanakları ile 20. Yüzyıl`ın başındaki olanakların da
aynı olmadığını düşünmemiz lazım. Ama aradan geçen yüz yıla karşın, insanların
hala aynı, çaresizlik içinde.Bu salgını kontrol edebilmenin, durdurabilmenin en
önemli iki yolu var. Bir tanesi, etkin aşının bulunması, diğeri de uygun ve özgün
tedavinin bulunmasıdır. Geriye kalan diğer seçenek, özgün tedavinin bulunması,
bununla ilgili daha olumlu gelişmelerden bahsedebiliriz” şeklinde konuştu.
İkinci
dalganın ne zaman ortaya çıkacağı konusunda ise Gaye Usluer, şunları söyledi:
“Eğer
biz şu anki sonuçlara bakarak hızlı hızlı eski normale dönmeye çalışırsak
ikinci dalga beklenenden daha erken gelebilir.Bireysel korunmanın toplumsal
korunmaya çok büyük etkisi vardır. Sağlık Bakan’ının ‘kelebek
etkisinden korkalım, dikkate devam edelim’doğru bir tanımlama. Ama, biz
normali, eski normalle karıştırır, çok çabuk normalleşirsek, aslında kelebek
etkisi değil de, tsunami etkisinden bahsedebiliriz, yani ikinci dalga birinci
dalgadan çok daha şiddetli olabilir. Sağlık sistemimiz çökebilir.”
İç
Hastalıkları, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ayşe
Nur İzol Turun da, bağışıklık nedir,nasıl güçlendirilir konusunu değerlendirdi.
Doç. Dr. Ayşe Nur İzol Torun şunları söyledi:
“Bağışıklık sistemini, vücuda dışarıdan gelen, mikrop ya da zararlı maddelere
karşı koruyan askerler gibidüşünebiliriz.Hücrelerin virüse saldırıp onu
parçalayan, onu ortadan kaldırmaya yönelik bir takım protein salgılayan
bağışıklık sistemi var. COVİD- 19 enfeksiyonu ile birlikte Çin`den bildirilen
ilk vakalarla bağışıklık sisteminin önemi de arttı.
Bağışıklık
sistemini güçlendirilmesindeyaşam tarzımızın çok büyük önemi var.Bunun da en
önemlisi sağlıklı beslenme. İkinci önemli nokta;Vücudu yormayan çok ağır
ve strese girmeden orta şiddet egzersizlerin yaşam boyu yapılması çok önemli.
Sigara
içmek bağışıklık sistemini son derece yorar ve bağışıklık sisteminin
fonksiyonlarının bozulmasına neden olur. Streste bağışıklık sistemine baskılanmasına neden olan
faktördür. Güneş, temiz hava ve toksinlerin vücuttan atılması için yeterince su
içilmesi de çok önemli.Alkoltoksit olduğu kabul edilen madde. Yüksek dereceli
alkol genel olarak bağışıklığı bastırıyor.